Herkese merhaba ☀️🌞😃
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir ve güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum. Korku kültürü, İletişim Donanımları, Mış Gibi Yaşamlar ve Mış Gibi Yaşamlar 2 isimli dört psikoloji paylaşımım için instagramdaki ‘uzmklpsikologyagmuronal’ isimli hesabıma bakabilirsiniz ve mesleki paylaşımlarımı oradan takip edebilirsiniz. Bu hafta sizlerle yine 'uzmklpsikologyagmuronal' isimli hesabımdan psikoloji paylaşacağım. Kitaba on üzerinden yedi verebilirim. Bir puanı paragrafların uzunluğundan dolayı, bir puanı betimlemeler iyi olmasına rağmen benim gözümde canlanamaması ve bir puanı da içerikle akışın bana tam anlamıyla hitap etmemesinden dolayı kırdım. Kitap kalın olmadığı için birkaç saatinizi ayırarak bitirebileceğiniz bir kitap. Ben haftasonuna eğitimde olduğum için kitabın yarısını bir akşamda, diğer yarısını da bir akşam okuyarak bitirdim. 😊
Gelelim; kitabımızın içeriği, ilerleyişi ve dilini anlatmaya. Dili anlaşılır ve zorlamıyor. Bu oldukça iyi bir şey, bence. Çünkü dipnotlar ve çeviriler beni çok yorup, dikkatimi dağıtıyor. İlerleyişe gelirsek bana göre ağır bir ilerleyiş vardı ve merak uyandırmadı. O zaman neden okudun? sorusunu sorabilirsiniz. Ki haklısınız. Bir okuma grubunda idim ve bu ay için seçilmişti ama ben gruptan ayrıldım, bazı sebeplerden dolayı. Ayrılma sebebimi dürüstçe belirtmeme rağmen samimiyetsiz ve bahane üretiyor oldum ama olsun. Ben dürüsttüm ya, o yüzden bu bana yetti. Kitaba karşı oluşan bir önyargımda olmadı. Çünkü hiçbir kitaba önyargı ile başlamam. 😊
Şimdiii son olarak kitabın içeriğine gelelim. Uğursuz bir gün
olarak anılan bir günde tersaneden ayrılan esrarengiz kalyon'a 'Amat' adı verilmiş ve Amat'ta türlü türlü insanı görüyoruz. Birçok kişiye, tarihi olaya ve efsanelere gönderme yapılmış. Osmanlı dönemine gittiğimiz bir kitap. Süleyman Reis ve Ali Reis, kitabımızın iki önemli karakteri. İkisi de aynı gemide kaptan. Biri deniz kurdu iken, diğeri teknik bilgilere sahip. Gemicilik terimleri biraz beni yordu. Biraz daha açık yazabilirdi. Buna rağmen usta bir yazar ve bunu kaleminin gücünden anlıyoruz. Çünkü konu başka şekilde anlatılamazdı, diye düşünüyorum. Gemideki herkesin hayatları farklı ve herbirinin felsefesi çok farklı. Belki bu yüzden çok sevmedim, kitabı. Felsefik ve fazla gönderme yapan kitaplardan hoşlanmamam, felsefi ve fazla gönderme yapan kitapların farklı bakış açısı sağlamaya çalışırken birkaç kalıbı bir arada vermesinden hoşlanmam etkili oldu, sanırım.
Bu kitapta da felsefe, tarihe gönderme, efsanelere gönderme ve kişilere gönderme vardı. Bu dördünün bir arada olması rahatsız etti. Belki iki tanesi bir arada olmuş olsa bu kadar boğulmaz ve sıkılmazdım. Keyifli okumalar. 😊
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder