Herkese merhaba 🌞😃☀️
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bugünkü ikinci kitap yorumum ve yine kitap kulübünün kitabı. Açıkçası benim beğenmediğim bir kitap oldu. Anlatımı beğenmedim. İçerikte hoşuma gitmedi. 1979 yılında Sait Faik Öykü Armağanı kazanmış bir kitap. Sıkı yönetim döneminde yaşamın her anı ve alanında yüreğine bukağı vurulmuş bireyleri ele alıyor, kitap. Bukağı kelimesinin anlamını merak ettim ve bukağı kelimesi kaçmasını önlemek için hayvanın ayağına geçirilen demir köstek ve zincir. Yüreğe vurulan bukağı ise savaşlar, kırımlar, gelip gidenlerin bıraktığı iz ve nicesi ile olduğunu anlatıyor, yazar. Hikayeler bana kopuk kopuk geldi. Bunun nedenini sorgulamak adına hayat hikayesine baktım.
15 Mart 1941 yılında doğup, 4 Temmuz 2003 yılında vefat eden Tomris Uyar Ortaokulu Robert Kolejinde, liseyi Amerikan Kız Kolejinde, İstanbul Üniversitesi Gazetecilikten mezun olmuş. Eğitim hayatına hayran kaldım. Cemal Süreyya ve Ülkü Tamer ile Papirüs dergisini kurmuş, deneme - eleştiri - kitap tanıtma yazıları Yeni Dergi, Soyur, Varlık gibi dergilerde yayınlamış. On öyküden oluşan Yürekte Bukağı ile 1979’da ve 1986’da Yaza Yolculuk kitapları ile Sait Faik Hikaye Armağanı kazanmış bir yazar. İlk evliliğini Ülkü Tamer ile yapmış ve Eylül isimli bir kızı olmuş ama sütten boğulma ile vefat etmiş. Sonrasında Turgut Uyar ile evlenmiş ve Hayri Turgut Uyar isimli İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi olan bir oğlu olmuştur. 2003 yılında kanser nedeniyle vefat etmiştir. Belki bu kitapta kopuk hissetmemin sebebi evladını kaybetmiş olmasıdır. Tavsiye eder miyim? Hayır ama okuyacak olanlara keyifli okumalar. 🌸☺️
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder