Herkese merhaba 🌞😃☀️
Nasılsınız? Bayram öncesi sizlerle bir üçlemenin yorumunu paylaşmak istedim. Seriyi dolmuşta ofise giderken, öğlen aramda, eve giderken ve evde okudum. O kadar güzeldi ki ve sardı ki elimden bırakmak zor oldu. Kitabı kitaplığıma eklemek istiyordum ama kitap okumayı seven yengemle paylaşarak onun kitaplığında kalmasının daha iyi olacağına karar verdim. Üç günde bitti, seri.
Tereddüt ile alıp okuduğum bir seri oldu. Beğenip beğenmeyeceğimden korktum ama ilk kitap ile iyi ki seriyi almışım. Yazarın üçleme serisinin ilk kitabı Görünmez Gardiyan. Baştan nehri kıyısına gidiyoruz. Burada bir ay içerisinde ikinci kez bir genç cesedi bulunur. Bu nehrin yakınındaki Elizondo kasabasında bir söylenti çıkmasıyla uğursuz bir şey mi yoksa bir katil mi şüphesiyle kaygıyla dolu günler başlar. Sherlock Holmesten sonra böyle bir dedektif görmek güzeldi. Amaia Salazar hırslı ve cesur bir dedektiftir. Salazar'ı görünce aklıma Harry Potter geldi ama konumuz Harry Potter değil. Neyse ben yorumuma devam edeyim. 😂 Amaia Salazar, Elizondo kasabında büyümüştür var bu esrarengiz cinayetler nedeniyle buraya görevli olarak geri döner. Bu esrarengiz olayları çocukluğundan beri yaşamaktadır ve ara ara dedektifimizin çocukluğuna da gidiyoruz. Cinayetlerin satışı ve vahşeti artınca halkın dedikoduna birde Bask mitolojisi eklenerek işler sağ da heyecanlı ve karmaşık hale gelir. Dedektifimiz hem kabuslarıyla hem geçmişiyle yüzleşirsem hemde katilin izini sürerek, Bask mitolojisi ile ilişkili olup olmadığını öğrenmeye çalışmasını konu edinmekte.
Serinin ikinci kitabı. Kitapta gerilim düzeyi gittikçe artıyor. Yunan mitolojisi oldukça ilgimi çektiği için bu kitaptaki mitoloji de ilgimi çekmeye başladı. Dedektifimiz Amaia Salazar hamiledir ve bu sefer doğumu yakın olmasına rağmen, üvey kızına tecavüz edip onu öldürmekle suçlanan Jason Medina'nın davasını incelemek için görevlendirilir. Duruşmadan hemen önce Jason intihar edince işleri çözmek daha da zorlaşır. Arkasında "Tarttalo" yazarak intihar etmiştir ama bu not ne anlama geliyordu? Bir kez daha ailesinin yanıma ve büyüdüğü yete gitmek zorunda kalan Amaia başına gelen ölümcül tehlikeyle uğraşırken bir yandan da geçmişi ile tekrar yüzleşir. Sıkmayan bir anlatım ve yüksek gerilimli bir kitap.
Serinin son kitabı. Oldukça merak ettim ve akşamdan okumaya başladım. Bir çocuğun ölümünü araştırmak üzere giden dedektif Amaia uğursuz bir işaret görür, öldürülen kızın yüzünde. Öldürülen çocuğun babası ise suçu olduğu için mi kederden mi bilinmez cesetle kaçmaya çalışırken yakalanır. Herkes çelişkili ifade verir ama benim dikkatimi çeken ifade büyük annesinindi. Çünkü büyükanne Bask mitolojisindeki Inguma'nın uykuda öldüren kötü bir iblis olduğunu ve bu iblis ütüsünden öldüğünü söyler. Üç farklı cinsyetin çözüldüğü bir kitap olmuş. Keyifli okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder