Herkese merhaba 😃☀️🌞
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Yılım ilk altı ayı nasıl geçti anlamadım. Her yeni ay başlangıçta çok uzun geliyor ama bir bakmışım bitmiş. Bu ayda, yılın ilk altı ayı gibi çok hızlı geçti, benim için. Bugünü de sayarsak 10 gün sonra benim için çok önemli ve özel bir gün. Çünkü 29 oluyorum! 🥰 Çok uzatmadan kitap yorumuma geçeyim; yazarımızın kitaplarını ikinci kez okumaya karar verdim. Perileri ekleyerek gerilim ile fantastik türünü birleştirmiş yazar. Küçük çocuklar bunlara inanıyor ve bundan bahsediyorlar,yani perilerden ve periyi gördüklerinden. Günyüzü Phoebe ve geçmişi Lisa anlatıyor. Öncelikle Phobe’nin gençken annesinden uzakta yaşarken kaybolan küçük bir çocuğun kaybolduğunu öğrenmesi ve o kaybolan çocuğun yaşadığı kasabaya giderek çocuğun periler tarafından kaçırıldığını düşünemem insanların olduğunu görür. Aradan 15 yıl geçer ve Phoebe 35 yaşına gelerek erkek arkadaşıyla yaşamaktadır. Erkek arkadaşı Sam’in yollar önce kaybolmuş çocuk olan Lisa’nın abisi olduğunu öğrenir. Gelen telefonla hayatları değişir ve koz kardeşinin geri mi döndü yoksa tuzağa mı düşürülüyoruz diye düşünür. Geçmişte ise Lisa’nın aile yaşamı ile kaçırılınca kadar yaşamlarını okuyoruz. Gerçekten bende böyle bir ormanda perilerin yaşadığını düşündüm. Öyle gerçekçi ve güzel anlatılmış ki. Kasabalılar da öyle düşünüyor. Lisa ile Sam’in annesi de buna benzer hikayeler anlatmakta ve bu anlatım beni daha çok inandırdı. Bir Karadenizli olarak ormandan korktum,bir an ama sonra bizim ormanlar,yaylalar eğlenceli olduğundan çabucak toparladım, kendimi . :) Lisa’ya hediyeler bırakılır ve bir gün periler diyarıma gideceğine inanır. Bu özellikle babasının hasta olduğu zamanda kafasını peri kralıma takmasıyla başlıyor. Kitapta her şeye cevap buluyoruz. Ne olucak derken sabah yol nasıl bitti,akşam nasıl geçti anlamadım. Bir gün içinde merakla okuyup bitireceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim, keyifli okumalar. 🌸
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder