Herkese merhaba 🌞😃☀️
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Kitabımız, Kasım 2023’te Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan Zehra Aksu Yılmazer tarafından Türkçeye çevrilmiş. Kitabımız, ana karakterimiz Kully adlı küçük bir kızın gözlerinden Almanya’daki iktidarın Avrupa’da yarattığı baskı ortamını anlatıyor. Yazarın
kendi yaşamından izler taşıyan bir kitap. Yalnızca hüznü değil, insanı sarsacak bir üzüntüyü okuyoruz, kitapta. Çevirmen,kitabın orijinal adı olan “Tüm Ülkelerin Çocuğu” olan bu kitabı sanırım bizi biraz daha üzmek için “Yersiz Yurtsuz Bir Çocuk” olarak çevirmiş,sanırım. Gerçi her ikisi de aynı anlama çıkıyor: Faşizm herkesi yurtsuz bırakıyor ve bir yandan da yurtsuzları birleştiriyor. Tek amaç hayatta kalabilmek olduğunda ülkelerin, sınırların, bayrakların bir anlamı yok. Küçük bir kızın gözleriyle karanlık bir dünyaya bakmak öyle ki Nazi tehdidi altındaki Avrupa’yı anlatmak hiç kolay olmamıştır. Yazar, romanın başından sonuna dek anlatıcının küçük bir kız çocuğu olduğunu okura hep hatırlatıyor ve unutturmuyor. Faşist bir iktidara söylenmesi gereken bir şeyler varsa bunlar hep Kully’nin babasının sözleri ile okuyoruz. Kully, haklı nedenlerle de olsa çocuksu saflığını hiçbir zaman bırakmıyor ve sürdürüyor.
Nazilerden kaçıp ülke ülke dolaşan üç kişilik bir sürgün yaşayan ailesini konu eden romanda Nazilerin baskısı küçük kızın yaşamını da değiştiriyor. Kully’nin babası muhalif bir yazar, annesi ise Kully’nin tek evi ve sığınağı. Avrupa’da her yerden, şehirden şehre, otelden otele beş parasız bir sürgün hayatının içinde gittiği yerden kovulan, yeni bir ülke bulduğunda kısa süre içinde oradan da ayrılmak zorunda kalan ailemizi Kully “Aslında biz sadece trendeyken mutluyuz.” diyerek anlatıyor. Bana yer yer Anne Franke’ın Hatıra Defteri’ni anımsatıyor. Keyifli okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder