Herkese merhaba ☀️🌞😃
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Üçüncü okuyuşum ve hemen hemen aynı yorumla, yeni yorum ile tekrar paylaşayım dedim. 15 bölümden oluşuyor. Anlatımını beğendiğim bir kitap. Yazarın diline tekrar tekrar okuyarak daha da alıştım. Umarım yeni kitaplarını da okuruz. Türk edebiyatında polisiye romanda en iyi örneği Ahmet Ümit’in verdiğini düşünüyorum. Sevil Atasoy’san ders almış biri olarak, derslerinde söylediği şeyleri okudukça hatırlıyorum ve dedikleri hep farklı yazarlarda çıkıyor olması güzel. Kahramanımızın ağzından okuduğumuz, akıcı ve sürükleyici bir kitap. Ana karakterimiz eski dostu İhsan ile buluştuğu bir gün, polisiye türde eserler veren yazar arkadaşının işine yarayacağı bazı bilgi ve dökümanları ileterek kitap yazmasını ister. Ünlü yazar ve çok sevdiğim Agatha Christie cinayetler üzerine yoğun araştırmalar yapıp bu araştırmanlarını İstanbula geldiği sırada başına önemli şeyler gelmişti. Ünlü yazarın başına gelenlerin yazılı olduğu dökümanları İhsan’ın eline geçmiş ve bu bilgilerine dökümanları vefat etmiş dayısının günlüğünden bulmuştur. Agatha Christie, eşi tarafından aldatılmıştır ve buna dayanamayan Agatha Christie ,İstanbula gelmiştir. O sırada İhsan’ın dayısı kendinden 15 yaş büyük biriyle evlidir ve karısı genç erkeklere zaafı olan,evliliğinin ikinci yılında kendis genç sevgili yapan biridir. Karısından kurtulmaya çalışan dayısı, Agatha Chiristie ile Pera Palasta tanışır. Yazar,dayının sorularından kurtulmak için aavuşturarak cevap verir,kendi konağına davet eder. Kadına çok aşık olur ve Agatha Christie, dayının evine gitmeyi kavuş eder. Agatha Christie kimseyi çağırmamasını ister ama dayı, herkesi konağ toplar ve yoğun ilgiden dolayı konağı terk eder. Aynı günün akşamı dayı ile eşi kavga ederek evi terk eder. Sabah geri geldiğinde ise kadıno bahçede ölü bulur. Polisler ile Agatha, dayıyı sorgular ama şüpheli bir şey yoktur. Yıllar sonra,Agatha tekrar evlenir. İstanbula ikinci kez geldiğinde, dayıyo ziyaret eder ve cinayeti çözeceğini söylediği bir anahtarı olduğunu iddia eder. Anahtar, Agatha Christie’nin kaldığı Pera Palas otelindedir. Agatha Chiristie öldükten sonra kaldığı otel odası müze haline getirilir. İnsan anahtarı almaya çalışır ama başarılı olamaz. Sonrasında anahtarı, yazar arkadaşı ile almayı başarır. Bu anahtar ile cinayet aydınlanmış olur. İhsanın dayısı sevgililerinden birinin yanına giden karısını evde elinde bılakla bekler. Karısı eve gelince bıçaklamaya çalışır ama yapmaz. Karısı bahçeye kaçar ve bıçaklamak için hamleler yapar ama karısı kalp krizi geçirerek o anda ölür. Dayı, katil olmasa da ölüme neden olmıştır. Akıcı ve sürükleyici idi. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder