Herkese merhaba 😃🌞☀️
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. 1894, İngiltere doğumlu yazarımız; şiir ve öykülerine rağmen 1922 yılında Kron Sarısı kitabıyla tanınmış. 1923te Antic Hay, 1925te Those Barren Leaves ve Ses Sese Karşı kitaplarını yazmış. Toplumu ve her şeyi ağır bir şekilde eleştiren bir yazar. İkinci Dünya Savaşı ve kontrolden çıkan topluma karşı tepkilerini kitaplarında işlemiş. Ki bunu kitapta da görüyoruz. 1963 yılında Amerika'da ölmüş. Ben anlatımı ve akışı beğenmedim ama içerik bakımından sorgulattığı için beğendim. Distopya türü bir kitap. Gelecekte geçiyor. Teknolojinin tek bir gerçek ve teknolojiye yakın olmayı; duyguların gerçek olmadığı ve uzak durulması gerektiğini bir yerde anlatan bir kitap. Aile kavramının yozlaşma olarak algılandı gelecekteki çağda, insanlar İçin birbiri için Ya da herkes herkes içindir kavramını ortaya atıp, herkesin Soma isimli bir ilaçla mutlu ve keyifli bir hayat süreceğine inandırıldığı bir sistem anlatılıyor. Teknoloji bir alternatif mi, teknoloji egemenliğine mi giriyoruz, teknoloji ütopyası başarısız mı olucak, duygularımızı yok sayıp uzak mı durmalıyız kısımılarını sorgulattı, bana.
Altını çizdiklerin;
- Şüphesiz işi hep sağlama almak gerekir. Sayfa 39
- Epsilon embriyosu uygum bir teknikle köpek ve ineklerdeki normal lise döndürebilir miydi? İşte sorun buydu. Geriye çözmek kalıyordu. Sayfa 41
- Delilik bulaşıcıdır. Sayfa 65
-İlk ve mutlak gereksinim istikrar. İşte o kesenle bütün bunlar. Sayfa 66
-Atıp kurtulmak onarmaktan iyidir. Sayfa 71
-Cennet denen bir şey vardı; ama yine de büyük miktarlarda alkol tüketirlerdi. Sayfa 74
-Ruh dedikleri bir şey vardı, bir ee ölümsüzlük denen bir şey. Sayfa 74
-Şişem benim, ben hep seni istedim!
Şişem benim, yine sana döneyim!
İçinde gökler mavi,
Hava daima güzel;
Çünkü
Arasam tüm dünyayı yine bulamam
Küçük sevimli Şişem gibi başka bir Şişe. Sayfa 94
-Ford'um on iki kişiyiz biz; bizi bir eyle,
Sosyal Nehir'deki damlalar misali;
Ah, güç bey bize koşalım birlikte
Parlak Dört - tekerin gibi çevikçe. Sayfa 97
-Gel, Yüce Varlık, Sosyal Dost,
On ikiyi silip bir eleyen!
Ölmeye can atarız, çünkü sonunda,
Daha yüce hayattır bizi bekleyen. Sayfa 98
- Hisset Yüce Varlık'ın gelişini!
Neşelen ve neşe içinde öl!
Davulların müziğinde eri!
Bende seni, sende beni gör. Sayfa 99
-Hayır, fakat yaşamak
Dağınık bir yatağın ekşimiş ter kokusunda
Çürüme, dalkavukluk ve sevişmeyle ağır ağır pişirecek
Keş konan domuz ahırının üst katında... sayfa 141
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder