Herkese merhaba 😃🌞☀️
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Vahşi yaşam ve doğra dair oldukça fazla detaylar vardı. Buna rağmen okurken huzur ve sakinlik verdi. Betimlemeler beğendim. Yazarımız hayvan bilinci ve çevre koruma yanlısı olduğunu görebiliyoruz. Hem yeni bilgiler öğreniyoruz hemde iki farklı kurgu, bir gizem çözümü ve Kya’nın yaşayış serüvenini kapsamlı olarak okuyoruz.
İlk bölüm 1952 yılı Kuzey Carolins sahilinin bataklığında yaşayan Kya ve ailesi ile okumaya başlıyoruz. Henüz 6 yaşında olan ana karakterimiz Kya’yı önce annesi, sonra da kardeşleri terk ederek küfürbsz, sarhoş olan babasıyla bırakırlar. Zor şartlarda babasıyla yaşamaya çalışan Kya, 10 yaşına geldiğimde ise babası terk eder. Kua her işi kendi başına halletmeye başlar ama hiç okula gitmemiştir. Okula gitmeyi bir kez, bir günlüğüne gitmiş ama sonrasında hiç okula ayak basmaz. Abisinin arkadaşı Tate, Kya 14 yaşına geldiği de okuma ve yazma öğretir. Çok anı biriktirirler ama Kya hep yalnızdır, insanlarla konuşmak ve aralarına girmek ona zor gelir. Tate, üniversiteye gitmeye karar verir ve beş yol sonra döneceğini söyler ama dönmez. Bir kez daha terk edilir. Her bir bölümde ayrı duygular var ve yazar, bu duyguları yakalamayı okuyucuya bırakıyor. Ana karakterimiz Kya’nın azmi ve ayaklarının üzerinde durması ilham verici, motive edici idi.
İkinci kısım 1969 yılıma gidiyoruz. Tüm kasabanın tanıdığı Chase Andreas bataklıkta ölü bulunur ve yetersiz delliller nedeniyle ‘Bataklık Kızı’ olarak anılan Kya bu cinayetten sorumlu tutulur. Hem Kya’nın hayat hikayesi hemde cinayet kurgusu bir arada değişkenli olarak anlatılıyor. Başta bu bu değişken zorlasa da sonrasında okumayı kolaylaştırdı, benim için. Hem cinayet araştırması hemde hayat mücadelesi bir arada. Polisiye ve dram birleşerek akıcı, sürükleyici ve ilgi çekici olmuş. İyi ki de okumuşum. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. 🌸
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder