Herkese merhaba ☀️😃🌞
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bu ay kendime yaptığım en iyi üç şey; sporu alışkanlık haline getirmiş olmak, çizimde karakalem harici Tezhip ve hat öğrenmeye başlamış olmam, Netflix ve kullanmadığım her şeyin iptalini yapmak oldu. Yazarın elimde olan son bir kitabı kaldı ve elimde olmayan üç kitabı var. İlk üç kitapta Büyük Nautilus Oteli’nin Kayıp Eşya Koruyucusu Herbie ve sonradan hem arkadaşı hemde yardımcısı olan Violet, Tuhaf Deniz Kasabasındaki sırları ortaya çıkarmış ve canavarlarla baş etmeyi hem öğrenmiş hemde öğretmiştir. Bir karakter hariç hepsini çok sevdim. O da ilk kitaptan beri sevmediğim zeki ve acımasız Sebastian Yılanbalık, bu seferde soğuk ve fırtınalı bir günde uzun süredir kapalı olan balmumu müzesini açma planlarını anlatır ve bu planı uygulanan için uzun süre ortadan kaybolmuştur.
Kimse Sebastian Yılanbalık’ın iyi olduğuna inanmaz ama son bir şans vermek isterler. Balmumu heykelleri üzerinden hem kasabanın geçmişini ortaya çıkarırlar hemde Herbie ile Violet’in şüphelerinin ne kadar doğru olduğunu tüm halkta görür. Sebastian Yılanbalık çıkarları uğruna her şeyi gizlice yaşamta çalışırken Violet ve Herbie gizli geçitlerle beraber her şeyi ortaya çıkarır. Otel sahibi olan Leydi Kraken, Sebastian Yılanbalık’ı cezalandırır. Balmumu olan Festergrimm, Sebastian Yılanbalık’ın yaptığı şeylerden kurtulmak için Herbie ve Violet’e mesajlar verir. Pandpranın ne olduğunu öğrenince düşündüğüm gibi olmaması hayal kırıklığı yerine güzel bir duyguya bıraktı. Malamander kitabında kasaba,Herbie ve Violet’i genel olarak tanıdık; Gargantis kitabında Violet’i yakından tanıma fırsatı bulduk; Shadowghast Karakasvet kitabında Herbie’yi yakından tanıma fırsatı bulduk ve şimdi bu kitapta da kasabayı yakından tanıyoruz. Oldukça güzel bir anlatım ve kurgu var. Akış oldukça başarılı. Sorgulatan, maceradan maceraya gittiğimiz, okumanın önemi, araştırtırmayı, doğru olmayı öğreten ve birçok şeyi öğreten bir kitap serisi. Keyifli okumalar. 🌸
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder