L. Frank Baum-Oz Büyücüsü

 

Herkese merhaba ☀️🌞😃 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bugün pazar olunca kitap kahve keyfi ile evde geçiyor. Çocukluğumun kitabı ve üzerine filmler çekilmiş bir kitap. Dorothy ailesinin vefatından sonra teyzesi Em ile eşi Henry’nin evinde Kansasta yaşamaya başlar. Ailenin köpeği Toto ile oyun oynayan Dorothy, bir gün Kansasta kasırga çıkar ve evde kalan köpeği kurtarmak için eve dönen Dorothy henüz Togo’yu bulamadan ev kasırgayla havalanır.  Dorothy gözünü sarsıntıyla açar ve ev olağanüstü güzellikteki bir yere düşer ve halk Dorothy’i sevgiyle karlılar. Doğunun köyü cadısının üsten gelmiş, cadıyı öldürmüş ve cadının ölümüyle halk özgür olur. Kuzeyin İyi Cadısı ile bunları duyar ve ikilemde kalır. Kuzeyin cadısı, kuzey-güney-doğu-Batı olmak üzer dört cadı olduğunu anlatır. Doğunun kötü cadısı öldükten sonra geriye tek bir kötü cadı kalır. Dorothy’nin bu iyiliğine karşılık halk ve Dorothy ona dileğini sorar. Ailesine dönmek istediğini ve bunu ancak Öz Büyücüsüne Zümrüt Şehrine giderek yapabileceğini öğrenir. Sabah yola çıkarken öldürdüğü cadının ayakkabılarını giyer. Kimse Dorothye sarılır ve sadece iyilik her şeyin üstünde olduğu için iyiler yaklaşabilir. Çıktığı yolculukta sırasıyla Korkuluk, Teneke Adam, Korkak Aslan eşlik etmeye başlar. Korkuluk beyin, Teneke Adam kalp, ve Korkak Asam cesaret ister. Sonunda Zümrüt Şehrine gittiklerinde cadı onlardan yapmalarını istediği görevleri yaparlar. Sonunda herkes dileğine kavuşur. Her yaştan herkese hitap eden akıcı, güzel ve sorgulatan bir kitap. Keyifli okumalar. 🌸

Jules Verne - Wilhelm Storitz’in Sırrı

 

Herkese merhaba 🌞☀️😃 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Hukuk eğitimi alıp, edebiyata yönelen yazarımız oldukça güzel kitaplar yazmış. Kendisini Balonla Beş Hafta, Dünyanın Merkezine Yolculuk, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah, Esrarlı Ada, Seksen Günde Dünya Gezisi gibi kitaplardan tanıyoruz. Sürükleyici olduğu kadar fantastik bir kitap. Kitabımızla Macaristan’ın Tuna kıyısındaki hayali Ragz şehrine gidiyoruz. Aklımda bir yandan Tuna nehri akmam diyor şarkısı geçti ama neyse, ben kitaba döneyim. Fransız mühendis Henri, Avrupa’da ün kazanmış ressam kız kardeşi Marc’ın düğününe Ragz’a geçer. Ünlü bilim adamı Otto’nun oğlu Wilhelm’de Myra’nın takibidir ama Myra’nın ailesi reddetmiştir,onu. Marc ve Myra’nın evlilik yolculuğunda gölge düşüren sırlar nelerdi ve Wilhelm bunu bir koz olarak mı kullanıyordu? Akıcı ve güzel bir anlatımı vardı. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. 

William Kamkwamba - Rüzgarı Dizginleyen Çocuk

 

Herkese merhaba ☀️😃🌞 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Kitabın filmini metflixte izledim. Kitapla paralel mi diye bakmak için. İlk önce kitabı, sonra filme dair ufak bir yorum yapacağım. 

Övgülerle başlamış, kitap. "Aklıma bu kadar övgü neden?" diye sorarak başladım ve kitap övgüleri hak ediyor ama abartı bir övgüye gerek yokmuş. Ya da benim "istedikten sonra ve çabalıktan sonra başaramayacağımız şey yok" düşüncem nedeniyle övgüyü fazla buldum. 

Yazarın kendi hayat hikayesini anlattığı bir kitap. William Malawi - Kasungu'da küçük bir köyde doğup büyümüş bir çocuk ve ailesi Afrika'nın yoksul çiftçi emekçilerinden bir aile, ailedeki tek erkek çocuk kendisi. Bir ablası ve sanırım beş altı kız kardeşi var. 1988 doğumlu Kamkwamba, çocukluğunda ülkeyi kasıp kavuran bir kıtlık yaşamış ve bunu çok detaylı anlatıyor, ardından da ailesi başa gelen devlet başkanları yüzünden gübre ve tohum alamayıp iyice fakirleşmesini ve bu da okula gidebilmesini engellemesinden dolayı yaşadığı üzüntüyü anlatıyor. Ki çok fazla detaylı anlatması biraz sıktı ama oradaymış hissi veriyor. Orta bire kadar okuyabilen Kamkwamba, okulun yakınındaki bir kütüphanede Amerika'dan gelen kitaplarla kendi kendini geliştiriyor ve Fizik konusunda kitaplar okumaya başlar. Henüz elektriğin ve suyun olmadığı köyüne kendi geliştirdiği rüzgar gülleri yardımıyla önce elektrik sonra da su getiriyor ve çabaları uluslar arası boyutlara ulaşıyor. Burada gurur duyduğumu söylemeliyim. Bir mucit olarak dünyanın sayılı insanları arasında konferanslara katılarak bu emeklerini herkese anlatıyor. Ama ne kadar hayran kalındı bilemem. Ben fazla detaya rağmen beğendim.

Afrika'nın geçirdiği zor dönemleri öğrenmek ve oranın insanlarını tanımak hoştu. Şimdi geçeyim, film yorumuma. Film açıkçası kitap kadar güzel değildi. Kitapta daha çok kitabın içine girerken, filmde içine giremedim. Filmde hem bana duygu geçmedi hemde yönetmenin kendi yorumu girince bir şeyler atlanmış gibi geldi. Keyifli okumalar, keyifli seyirler. 🌸

Dolores Redondo’dan 3 kitap önerisi

 

Herkese merhaba 🌞😃☀️

Nasılsınız? Bayram öncesi sizlerle bir üçlemenin yorumunu paylaşmak istedim. Seriyi dolmuşta ofise giderken, öğlen aramda, eve giderken ve evde okudum. O kadar güzeldi ki ve sardı ki elimden bırakmak zor oldu. Kitabı kitaplığıma eklemek istiyordum ama kitap okumayı seven yengemle paylaşarak onun kitaplığında kalmasının daha iyi olacağına karar verdim. Üç günde bitti, seri. 

Tereddüt ile alıp okuduğum bir seri oldu. Beğenip beğenmeyeceğimden korktum ama ilk kitap ile iyi ki seriyi almışım. Yazarın üçleme serisinin ilk kitabı Görünmez Gardiyan. Baştan nehri kıyısına gidiyoruz. Burada bir ay içerisinde ikinci kez bir genç cesedi bulunur.  Bu nehrin yakınındaki Elizondo kasabasında bir söylenti çıkmasıyla uğursuz bir şey mi yoksa bir katil mi şüphesiyle kaygıyla dolu günler başlar. Sherlock Holmesten sonra böyle bir dedektif görmek güzeldi. Amaia Salazar hırslı ve cesur bir dedektiftir. Salazar'ı görünce aklıma Harry Potter geldi ama konumuz Harry Potter değil. Neyse ben yorumuma devam edeyim. 😂 Amaia Salazar, Elizondo kasabında büyümüştür var bu esrarengiz cinayetler nedeniyle buraya görevli olarak geri döner. Bu esrarengiz olayları çocukluğundan beri yaşamaktadır ve ara ara dedektifimizin çocukluğuna da gidiyoruz. Cinayetlerin satışı ve vahşeti artınca halkın dedikoduna birde Bask mitolojisi eklenerek işler sağ da heyecanlı ve karmaşık hale gelir. Dedektifimiz hem kabuslarıyla hem geçmişiyle yüzleşirsem hemde katilin izini sürerek, Bask mitolojisi ile ilişkili olup olmadığını öğrenmeye çalışmasını konu edinmekte. 

Serinin ikinci kitabı. Kitapta gerilim düzeyi gittikçe artıyor. Yunan mitolojisi oldukça ilgimi çektiği için bu kitaptaki mitoloji de ilgimi çekmeye başladı. Dedektifimiz Amaia Salazar hamiledir ve bu sefer doğumu yakın olmasına rağmen, üvey kızına tecavüz edip onu öldürmekle suçlanan Jason Medina'nın davasını incelemek için görevlendirilir. Duruşmadan hemen önce Jason intihar edince işleri çözmek daha da zorlaşır. Arkasında "Tarttalo" yazarak intihar etmiştir ama bu not ne anlama geliyordu? Bir kez daha ailesinin yanıma ve büyüdüğü yete gitmek zorunda kalan Amaia başına gelen ölümcül tehlikeyle uğraşırken bir yandan da geçmişi ile tekrar yüzleşir. Sıkmayan bir anlatım ve yüksek gerilimli bir kitap. 

Serinin son kitabı. Oldukça merak ettim ve akşamdan okumaya başladım. Bir çocuğun ölümünü araştırmak üzere giden dedektif Amaia uğursuz bir işaret görür, öldürülen kızın yüzünde. Öldürülen çocuğun babası ise suçu olduğu için mi kederden mi bilinmez cesetle kaçmaya çalışırken yakalanır. Herkes çelişkili ifade verir ama benim dikkatimi çeken ifade büyük annesinindi. Çünkü büyükanne Bask mitolojisindeki Inguma'nın uykuda öldüren kötü bir iblis olduğunu ve bu iblis ütüsünden öldüğünü söyler. Üç farklı cinsyetin çözüldüğü bir kitap olmuş. Keyifli okumalar. 

Jen Rubenfeld - Bir Cinayetin Psikanalizi

 

Herkese merhaba ☀️😃🌞 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bir patili dosta bakan, evladını kaybetmiş, evladını bekleyen, yeni baba olmuş, baba olan olmayan tüm babaların babalar günü kutlu olsun, nice babalar günü olsun. Kitabımızı ikinci kez okudum ve Giresun’a haziran ayı gelmesine rağmen bir türlü yaz gelmediği için, sürekli yağmurlu olduğu için bugün yağlı bir havada okudum. Psikoloji ve polisiye bir arada olan bir kitap. Özellikle psikolog olmam nedeniyle okuduğum bir kitap. 5 ana bölüm, 26 alt bölüm bulunmakta. Sigmund Freud ve Carl Jung birlikte başka bir şehre giderler ve gittikleri şehirde bir cinayet işlenmiştir. Bu cinayeti çözmek için Freud ve Jung’tan yardım istenir ama Freud bunun için başka bir doktordan yardım etmesi için ısrar eder. Oedipus kompleksini Hamlet üzerinden çözdürmesi, cinayet soruşturmasında psikolojiyi ve Freud’un kuramlarını kullanması oldukça güzeldi. Keyifli okumalar. 💐

Joseph Roth - Bütün Hikayeleri

 

Herkese merhaba 🌞😃☀️ 

Nasılsınız? Sabah yağmur eşliğinde ofise gitmek, seanslarımı yağmur eşliğinde yapmak ve  ofise giderken, eve dönerken kitap okumak çok güzeldi, bugün. Yazarla tanıştığım ilk kitap. Sanırım doğru bir seçim yaptım. Her bir sayfası ayrı bir şiir, ayrı bir dünya. Her bir hikayeye ayrı ayrı giriyor,biterken yeniden bir hikayeye giriyordum ve hikayeler arasında yumuşak bir geçiş var. Okurken kendimi kaybettiğim bir kitap. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. 🌸

Lens Dunham - Bildiğin Kızlardan Değil

 

Herkese merhaba ☀️🌞😃 

Nasılsınız? Günün ikinci kitap yorumu. Bir önceki paylaştığım kitabı 2 günde, ikinci kez okumuştum. Bu kitaba ise sabah dolmuşta başladım ve az önce bitti. 

Kitabımız Girls dizisinin yaratıcısı ve başrol oyuncusunun kitabı. Aşık olmak, yalnız hissetmek, sağlıklı olmak, sağlıklı beslenmesine rağmen hep fazla kilosu olması, bir oda dolusu yaşlı insana katlanmak zorunda kalması, gerçek aşkı araması, kendi hikayesini anlatmak için kendisini cesaretlendirmesi, tecrübelerini be komplekslerini olduğu gibi yansıtan genç bir kadının kendine has, samimi ve içten anlatımı ile biz okuyucular ile buluşmuş. Bazı kısımlardan dolayı on sekiz yaş ve üzerine hitap eden bir kitap. Akıcı ve gülümseten bir kitap. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. 

Jose Rodrigues Dos Santos - Tanrı'nın Formülü

 Herkese merhaba 🌞😃☀️ 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Kitabı ikinci okuyuşum ve nasıl bir yorum yapmam gerektiğini bilemiyorum,şu an. Öncelikle sadece kurgu bir macera olarak değil,birçok türü bir arada bulunduran bir kitap. Çünkü bilim de içeriyor. Fizik okuyup, astrofizik kısmıyla ilgilenenleri bir hayli çekiyor,kendine.

Kitabın sonunda yazarın yazdığı minik son sözde neden buna inandığını ve kullandığı kaynakları ile açıklamış. Ve bu kitabı özel kılıyor. Kurguda Einstein ile kısımların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilmiyorum ama kitabı bitirdikten sonra biz okuyucuların içine garip araştırma isteği doğuyor. Ama en güzeli bu konuda gerçekten bilgi sahibi olan biri ile oturup konuşmak,tartışmak kitabın daha da oturmasını sağlayacak ama  benim öyle bir şansım olmadığı için yapamıyorum.

Kapakta Einstein olduğu için onun olayıyla başlayalım,bence. 1950li yıllarda Einstein ile yeni kurulmuş İsrail başbaşkanı bir konuşma yaparlar ve başbaşkan ondan bir şey istiyor. CIA ise bunun kolay ve ucuz bir formülle geliştirilebilecek atom bombası olduğunu düşünüyor. Yıllar sonra ise Einstein'in el yazması ve bu el yazısını elinde bulunduran profesör ile ortadan kayboluyor. İran'da ortaya çıkan bu belgenin deşifre edilmesi için ise Thomas Noronha görevlendirilir. İşin içinde İran olunca da Thomas'ın kapısına İran'ın nükleer silah üretmesine paranoyak bir şekilde yaklaşan CIA geliyor ki asıl heyecan burada başlıyor. Thomas bizim kriptolog ve tarihçi karakterimiz. Robert Langdon'a benziyor ama Thomas daha saf orası kesin. 

İran'da ve sonrasında başına bir sürü iş geliyor Thomas'ın. Ah'lanıp vahlandığım, endişelendiğinde kişidir. CIA ile işbirliği yapmaya zorlanıyor, hapishaneye atılıyor, kaçırılıyor, Ariana isimli bu güzel İranlı kadına aşık oluyor, babasının kansere yakalandığını öğreniyor ile yolcuğuluğuna eşlilik ediyoruz. Yolu Tibet'e düşüyor, Einstein'in bu belgeyi yazarken öğrencisi olan ve şimdi kendini tamamen Budizm'e adamış fizikçiyle görüşerek, şok edici bir şey öğreniyor: Belge atom bombası hakkında değil, Tanrı'nın bilimsel ispatı hakkında.  Ki bende atom bombası olduğunu düşünmüştüm. 

Einstein'in şifrelediği kısmı ise bir türlü çözemiyor ve bende çözmekte zorlandım. Çünkü el yazmalarını okuyamadım. Çözme esnasında fizik üzerine bir sürü teori dinliyoruz Thomas ile. İlgimi daha da çekmeye burada başladı,kitap. Bu ilke evrenin yaşamı var etmek için tasarlandığını söyler. Çünkü hepimizin bildiği gibi doğada şans diyebileceğimiz derecede hassas ayarlar var olduğunu gösteriyor. Fizik sabitlerinin, mesela en bilinen yer çekimi katsayısının farklı olması ya da madde atomundaki beta katsayısının olduğundan çok az farklı olması yeryüzünde hayatın başlamaması için yeterli olduğunu gösteriyor. Peki bu kadar hassas ayarlamalar tesadüfi mi yoksa bunun arkasında büyük bir zeka mı var olduğunu sorguluyoruz.  

Evrenin başlangıcının Big Bang - Büyük Patlama ile olduğu biliyoruz ama  fizikçilerin aklını karıştıran şey ise Big Bang öncesi ne vardı, ne oldu da patlama yaşandı gibi soruları biz okuyucular da soruyoruz. Ayrıca evrenin tıpkı en baştaki patlamasıyla genişlemesi gibi, en sonunda da büzülüp "Büyük Çöküş" ile yok olacağı teorisi de bilim adamları arasında baskın olduğunu öğrendim. Peki bitince yok mu olucaz, yoksa her şey yeniden mi başlayacak? 

Kitap, Tanrını yetine insanın kendi tetiği yapay zekanın evreni yürüteceğine dair bir teori üretiyor. Dinden örnekler de mevcut, diğer dinlerden de bilgiler alıyor. Akıcı ve güzel bir kitap. Oldukça beğendim.Tavsiye ederim.

David Szalay - Erkek Dediğin

 Herkese merhaba 😃☀️🌞 

Nasılsınız? Karadeniz’de hala yaz gelmedi. Baharı bile yaşayamadık. Sanırım kıştan çıkıp tekrar kışa gireceğiz. Çünkü hala yağmur yağıyor ve güneş yüzünü göremedik. Yazarın bu kitabı 2016 yılında aman Booker ödülünde finale kalmış. Yaşı ve sosyal konumu fark etmeksizin seçilmiş 9 erkeğin dünyaya ve düzene bakış açısını ele alarak okuyuculara aktarıyor. Toplumun kadınlar üzerindeki baskısını  ve kadına bakış açısını hepimiz biliyoruz ama erkekler üzerindeki baskıdan ve bakış açısından hiç bahsetmiyoruz.Cinsiyet fark etmeksizin nerde nasıl davranılması, konuşulması, giyilmesi, yemesi gibi birçok konuda kural, baskı, önyargı, bakış açısı vs ile devam ediyoruz. 17 yaşındaki üniversite öğrencisi Simon’san ölümünü bekleyen 73 yaşındaki Tony’ye, 30’lu yaşlarındaki akademisyenden 65 yaşındaki Rus iş adamına kadar 9 ayrı adamın hayatlarından kesit sunarak okuduğumuz bir kitap. Bu dokuz adamın aynı soruya cevap aradığını buluyoruz; Bu durumda bir erkek ne yapabilir? İstek, yetersizlik ve daha birçok şeye tarafsız yaklaşılması güzeldi. Akıcı ve etkileyici bir kitap. Keyifli okumalar. 💐

Fyodor Migayloviç Dostoyevski - Yeraltından Notlar

 

Herkese merhaba ☀️🌞😃 

Nasılsınız? Yeraltından Notlar, iki bölümden oluşmakta. İlk bölüm Yeraltı. Bu bölümde adı belirtilmeyen, kırk yaşındaki bir adamın yaşadığı psikolojik buhranı anlatıyor. Yazar, kahramana bir isim vermemiş olması dikkatimi çekti. Bu adama Yeraltı Adam demek daha doğru sanki,kitapla uyumlu olması için. Yeraltı Adam, yaptıklarından pişmanlık duyan, öfkelenmeyen birisi olmasıyla dikkat çekiyor. Şekerli çayı ve insanları da seviyor oluşu dikkatimi çekti. Onlara zarar vermek istemez.19. yüzyıl insanı karakterli olmayı kaldıramadığı için bilinçli olmak bu devirde hastalık sayılmakta.Bu kadar fazla bilinçli olmaktansa bir böcek olmayı tercih eder. Ona göre karakter sahibi insanlar çok dışlanır. Eserin ilk başında bu Yeraltı Adam hasta bir adam olduğunu söyleyerek anlatmaya başlar. Bu yüzyılın aydınları bu hastalığa yakalanmakta olduğunu görüyoruz.Yeraltı Adam, doktor misali kendi teşhisini kendisi koymuştur. Kendisini tedavi etmeye çalışmaktadır. En çok yakındığı durum farkındalık duygusudur . Kırklı yaşlara gelmiş ama kırklara karışamamış, hep ötekileştirilmiş bir adam. Bu kadar öfke dolu olmasına insanlar arasında yer edilememesinin payı büyüktür. Acıda zevklerin büyüğünden bahseder. Bir acı ilerledikçe veya aralıklarla devam ettikçe insan alışır ve artık acı değil zevk duymaya başlar. 

Kitabın ikinci bölümünde Yeraltı Adam bu duruma niçin geldiğini anlatmakta. Yirmi dört yaşında memurdur,Yeraltı Adam. İnsanlar ile iletişimi kopuk ve depresif bir ruh hali var. Depresyonu olabileceğini düşünüyorum. Kendisinden de tiksinerek yaşar. O zamanlar yine çalışan bir memurun iğrenç suratından bahseder. Öyle bir bahsediyor ki yaşıyor sanıyoruz. Onun yerinde olsa kendisinden nefret edeceğini ve onun nasıl böyle yaşayabildiğine şaşırır. Okuyucuyu da şaşırtır. Bu Yeraltı Adam bir gün bir bilardo masasının orda duruyordur. Geçmek isteyen subay ona hiç haber vermeksizin onu omuzlarından kavradığı gibi durduğu yerden beriye çeker. Yeraltı Adam bunu çok içerler. Zaten birçok şeye içerlemekte ve sorgulamakta. Aralarında edebi bir kavga olsaydı daha güzel olurdu diye düşünür. Ama edebi de olsa tartışabileceğim kimse yoktur, herkes ona boş gelir.Yeraltı Adam oldukça cılız bir adam olduğunu görüyoruz. Bu durumunu onu sinek kadar değersiz hissettirir. Yeraltı Adam onu düelloya davet etmek ister.  Yine bir gün bu subay yolda yürürken kendisine yol vermez ama Yeraltı Adam yok verir. Yeraltı Adam’ın sorguladığı şey hep onun yol vermesi ve onun umurunda bile olmamasına içerler. Bu duygu eşit değilmiş gibi hissettirir. Yeraltı Adam mektup yazar. Mektubu o kadar güzel bir dille yazar ki bunu göndermek istemez. Her şeyden çabucak vazgeçer. Farklı bir plan aklına yapar ve kabanının kürkünü yenilemek ister. Bunun için paraya ihtiyacı olur. Para için patronu Anton Antoniç’ten maaşından kesilmesi şartıyla para alarak kabanının kürkünü değiştirir. Yeraltı Adam, bu sefer karşılaştıklarında subaya yol vermek istemez ve sebebi de kılık kıyafet önemli yer tutmasıdır. Çünkü subaya fakir bir insanın yol vermemesi ile zengin bir adamın yol vermeyip çarpması aynı şey değil. Hiyerarşi çok önemli imiş o zamanlar. Yeraltı Adam, kendisinin eşit olduğunu görmek ister. Yeraltı Adam, bazen yalnız kalmak ister. Bazen de bunu zıt bir duygu kalabalığa karışma isteğiyle karşılar ama hiçbir şey yapmaması ve vazgeçmesi nedeniyle depresyon hastası olduğunu düşündürüyor. Anton Antoniç Setoçkin’in yanına gider. Ömrünün sonuna kadar konuştuğu tek insandır. Bir gün yine bu istekle kendini dışarı atar. Bu onu çok değersiz hissettirir. Diğer üç arkadaşı Trudolyubov, Simonov, Ferfiçkin’e plan yaparken ben de gelmek istiyorum der. Bunun üzerine arkadaşları Yeraltı Adam’a bakarlar. Geldiğinden hiç memnun değillerdir. Zar zor da olsa ikna eder. Onların yemeğine Yeraltı Adam da katılacaktır. Yeraltı Adam’ın parası yoktur. Ama yine de hayatında bir dönüm noktası olacakmış gibi bir hisle Hotel Paris’e gider. Otele erken gider. Arkadaşları bir saat sonra gider. Geldiklerinde ise Yeraltı Adam ile alay ederler. Yeraltı Adam altta kalmamak için çabalar. Yine haklı çıkarlar. Bu olaydan sonra intikam almak istese de intikam alamaz. Liza isimli bir hayat kadını ile  tanışır. Aşk ilişkisi de kuramaz. Çünkü Liza onu sonsuza kadar bırakır. Keyifli okumalar. 

Şermin Yaşar & İlber Ortaylı - Cumhuriyetin İlk Sabahı

 

Herkese merhaba 🌞😃☀️ 

Nasılsınız? Şermin hanımın kitaplarını severek okudum. Çocuk kitabı diyip geçmeyin, çocuk kitaplarından da öğreneceğimiz, hatırlayacağımız çok şey var. Çizimleri oldukça beğendim. Milli mücadele dönemine, Kurtuluş savaşı dönemine gidiyoruz. Seferberliği, Mustafa Kemal ile yeşeren ümidi, toplumun değişimini,yokluğunu zaferi ne çocuğun gözünden ve anlatımıyla okuyoruz. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.

Hasan Gündoğdu - Mutsuz Masallar Ülkesi

 

Herkese merhaba 😃☀️🌞 

Nasılsınız? Haziranın ilk haftası bitti. Kitabın internet satışını bulamadım. Kitabımızın dört  ana karakteri var. Zei, ünlü bir kadın savaşçı. Eşini ve iki oğlunu savaşta kaybetmiş ama hayata tutunmuş; merhametli, cömert ve insanlara iyilik yaparak yaşıyor. Adsız ücra bir dağ kasabasında tek başına yaşayan, zenginlerden haraç alan ve korku salan bir adam. Yesüken kendini asalete adamış ve büyük bir savaşçı olduğu söylenen gizemli savaşçıdır. Kendisi birçok efsaneye konu olmuş. Savaşlarda geçen ömrünü malikanesinde sakin bir hayat sürmeye çalışır, Asiye ise sezgileri güçlü ve muhteşem bir öngörüsü olan,yetenekli, iyi bir eğitim almış ama savaşa dair bir tecrübesi olmayan bir kızdır, Asiye ile Zeki’nin yaşadığı ülkeye bir ülke savaş hazırlığı içerisindedir ce bunu Asiye rüyasında görür. Asiye gördüğü rüyaları çok iyi yorumlar. Ülkeyi kurtarmak için Asiye birçok şey yapmak için yaptığı planı okuyoruz. Tavsiye edileyim. Keyifli okumalar. 💐

Nihan Kaya - Gizli Özne

 

Herkese merhaba 😃☀️🌞 

Nasılsınız? Yağmurlu bir günde kitabı bitirmek bambaşka bir duygu. Akıcı ve güzel. Psikolojik bir değerlendirme söz konusu olan kitabımızda esrarengiz bir şekilde hayatını kaybeden Revnâ yetiştirme yurdunda büyümüş ve 3 yaşında yaşadığı korkunç olayı unutmaya çalışmaktadır. Annesi ile babasını bir kazada kaybetmiş, bunu da nöbet geçirerek atlatmaya çalışmaktadır. Reha ise Revna’nın nişanlısıdır. Bihter ise Reha’nın annesi ve oğlunu kaybetmenin acısıyla doktorların çözemediği bir yöntemle bu acıyı çözmeye çalışır. Aşk, aile, evlilik ve hayatı farklı bir bakış açısı ve üslupla yorumlamış ve bunu yaparken psikolojik açıdan da güzel yorumlamış,yazar. Keyifli okumalar. 💐

Nihan Kaya - Buğu

 

Herkese merhaba ☀️🌞😃 

Nasılsınız? Hazır seansa girmeden önce okuduğum bir kitabı daha sizlerle paylaşmak istedim. Gerçek ile roman arasında geçen bir kitap. Başka bir dönemdenmiş gibi konuşan ve zerafet temsili Yasef ve Filistin savaşının ortasında doğan Nur’un hikayelerini okuyoruz. Birbirine iki kız karakter. Herşeyin birbirine karıştığı bir kitap. Akıcı ve sorgulatıcı bir kitap. Keyifli okumalar. 💐

Nihan Kaya - Kırgınlık

 Herkese merhaba ☀️😃

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Kapak tasarımı ile içeriğin ilgisini düşündüm ve arka kapakta ilgimi çekti. Birkaç sayfasını okuyup öyle alayım derken kitabı bitirmişler buldum, kendimi. Hep kendinizi eksik, saklanarak ve gizlenerek yaşadığımız hayatlarımızın hikayesi. Ana karakterimiz yazdığı kitabı bir çocuğa ithaf eder ve eksik bırakılan hayatların hikayesine eşlik ettiğimiz bir kitap. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. 🫶

Helen Bryan - Kırlangıç Manastırı

 

Herkese merhaba 🌞😃☀️ 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Yazarımız akıcı ve güzel bir kitap yazmış. Kadınların ikinci plana atılması ve Ortaçağda dönemini ele almış, kitabında. 19 yaşındaki Menina, nişanı bozulduğu için mutsuzluğunu sürdürmemek ve gecikmiş tezini yazmak için İspanya’ya gider. Amerikalı olan Walker çifti tarafından evlat edinilmiş Menina, tezi için çıktığı yolda onun geçmişe götüreceğinden habersizdir. Yolculukta yaşadıkları ile bunun farkına varır. Bu yolculukta ailesinden miras kalan gizemli madalyon ile ipuçlarının peşine düşer. Engizisyonun ölümcül egemenliğindeki karanlık döneme rağmen hayatta kalan Kırlangıçlar Manaatırına gittiğinde ise hem kendinin hemde inanç tarihinin en büyük keşiflerini yapar. Keyifli okumalar. 💐

Michelle Cohen Corasanti-Badem Ağacı

 

Herkese merhaba 😃🌞☀️ 

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Akıcı ve etkileyici bir kitaptı.

Filistin halkının cesaret ve inanç dolu öyküsünü tüm gerçekliği ile anlatan ve ortaya koyan bir kitap. Bu kitabı okurken şu anda savaş olan  ülkelerdeki çocukları düşündüm. Allah kimseyi ülkesinden, evinden, ailesinden ve sevdiklerinden ayırmasın.

Burada da  İsrail’lilerin işgal ettikleri Filistin topraklarında ki halkın, zor ve korkunç yaşamını ele alıyor.

Kitabımızın baş kahramanı  Ahmet Hamid. Annesine, kardeşlerine hep o baktı;babası hapse düştüğünde. Eve para götürebilmek için yemedi, içmedi, her türlü sefaletle ve her şey ile mücadele etti. Kardeşi Abbas bir inşattan itilip düşünce, tüm yük üzerine biner. Fakat beyni matematik, fizik konusunda çok süper işliyordu ve bunu bilen hocası tüm gayretiyle açılan matematik sınavına katılmasını ister ve hazırlar. Babası da isteyince katıldı ve kazandı. İsrail’de bir üniversiteye gitti. Yine orada karşılaştıkları zorluklarla mücadele etti. Bu arada Nora ‘yla tanıştı. Nora, İsrailli olduğundan, babası dışında kimse istemedi evlenmesini. Ama o ısrar etti. Ve Nora’nın nasıl barışçı biri olduğunu yaptığı mücadeleyi gösterir. Çok sevdiği Nora, Yine İsrail’liler tarafından öldürülünce hayata küstü, kendini sadece işine verdi. Annesinin baskısıyla mahalleden bir kızla evlenir ve ondan çocuğu olur. Bu arada yerleştiği Amerika’dan devamlı ailesine para yolladı. Ve kardeşi Abbas’ın Hamas üyesi olduğunu öğrenince bütün imkanlarını kullanıp Gazze’ye gitti. Ve aynı kendine benzeyen yeğenini Amerika’ya götürüp okutmak ister. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar. 🌸